1G, 2G, 3G, 4.5G darken geldik 5G’ye dayandık. Teknoloji endüstrisi 5G için çok heyecanlanıyorken bir yandan da bir çok araştırmacı, bilim insanı 5G’nin insan sağlığına getireceği zararlardan bahsediyor. 5G Nedir? diye sorarsanız, 5G, 5. Nesil telekominikasyon hizmeti yani daha anlaşılır bir dille yani nesil kablosuz telefon teknolojisi diyebiliriz.  Peki 4G neyimize yetmedi? 5G’nin 4G’den farkı nedir? diye sorarsanız, 5G, dördüncü nesil teknolojisinin yaklaşık 10 katı daha fazla ve daha hızlı veri iletişimi sağlayacağı söyleniyor. Böylece çok yüksek hızla video izleyebileceğiz yada videoyu çok hızlı bir şekilde indirebileceğiz ve hatta karşı tarafa aynı hızla gönderebileceğiz, bununla beraber 5G’nin farklı sektörlerde aktif kullanabilecek bir hizmet olduğuda söyleniyor. 5G tahminlere göre 2020 yılında Kore’de kullanılmaya başlayacak. Global olarak kullanılmaya başlanması ise 2022 yılını bulacağı bildirirliyor.

Benim ise en büyük endişem bu kadar güçlü ve bu kadar hızlı olacak iletişim ağının doğaya ve insan sağlığına vereceği zararlar neler olacaktır? Bazı bildirileri ve araştırmaları okuduğumda herhangi bir zararı olamayacağı ama bazılarının ise insan DNA’sına zarar verebilecek ve kanser gibi hastalıklara yol açabilecek radyasyon üretebileceğinden bahsediyor. Çocuğuma bir yandan 5G’lerin hava da uçtuğu, teknolojinin hızla büyüdüğü ama diğer yandan kaos ve korkuyla yaşayacağı bir dünya bırakmak yerine, kendini güvende hiseedeceği ve doğayla iç içe olabileceği bir yaşam sunmak isterdim sanırım hepimiz isterdik ancak olmadı, yapamadık, beceremedik!

Son zamanlarda üst üste yaşadığımız doğa olayları, salgınlar, savaşlar ve karmaşalar karşısnıda aklıma hep Cahit Zarifoğlu şu sözü geliyor. ‘Burası dünya, ne çok kıymetlendirdik oysa bir tarla idi ekip biçip gidecektik...’

Saygılarımla.