Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinden Çayda Çığır Açacak Çalışmalar

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesinden Çayda Çığır Açacak Çalışmalar
RTEÜ Rektör Yardımcısı ve Çay İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Ali Bilgin, çay ile ilgili yaptıkları çalışmaların tamamlanmasıyla çayda yaşanan birçok sorunun ortadan kalkacağını ve çayın bölgenin can damarı olmaya devam edeceğini kaydetti.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Rektör Yardımcısı ve Çay İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Ali Bilgin, Doğu Karadeniz Bölgesinin en önemli geçim kaynağı olan çay ile ilgili yaptıkları çalışmaların tamamlanmasıyla çayda yaşanan birçok sorunun ortadan kalkacağını ve çayın bölgenin can damarı olmaya devam edeceğini kaydetti.

Doğu Karadeniz Bölgesinde başta Rize olmak üzere Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordu’da 200 bin 845 üretici tarafından 786 bin 813 dekarda yaş çay üretimi yapılıyor. Çayın başkenti Rize’deki Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından çay konusunda ihtisaslaşan üniversite olarak belirlenmesinin ardından kısa sürede çayın topraktan bardağa kadar olan süreciyle ilgili birçok proje üreterek adeta çayda çığır açacak. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından talep edilen Çay Kanun Taslağının da hazırlayıcısı olan ve çalışmayı Bakanlığa sunan RTEÜ, çayla ilgili olarak ayrıca, hem üreticinin, hem sanayicinin hem de Rize ekonomisinin kazanımlar elde etmesine olanaklar sağlayacak projeleri hayata geçirmek için gün sayıyor.

RTEÜ Rektör Yardımcısı ve Çay İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Ali Bilgin, Yükseköğretim Kurulu tarafından çay konusunda ihtisaslaşan üniversite olarak görevlendirmelerinin ardından üniversitede Çay İhtisaslaşma Koordinatörlüğünün kurulduğunu ve daha önceden yürüttükleri çalışmalara ilave olarak koordinatörlük altında çay konusundaki çalışmalarının geniş yelpazede hayat bulduğunu kaydetti.

RTEÜ’DEN ÇAY SEKTÖRÜNDE ÇIĞIR AÇACAK PROJELER

Çay İhtisaslaşma Koordinatörlüğünün kurulmasıyla komisyonları ve ekipleri oluşturduklarını ve yaklaşık 10 tane kümede çay ile ilgili çalışmalarına devam ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Ali Bilgin, hazırladıkları projelerin kısa, orta ve uzun vadede tamamlanacağını ifade ederek, “Projelerimizden bir kısmı başladı, bir kısmı ise önümüzdeki yıl ve yıllarda başlayacak projeler. Kısa, orta ve uzun vadeli projeler olarak bu projelerimizi hayata geçirdik. Hangi projelerimizle neler yapıyoruz, çay sektörüne bunların katkısı neler olacak? diye baktığımız zaman; topaktan bardağa kadar olan serüveni ele alıp ona göre çalışmalarımızı planlıyoruz. Örneğin çay bahçelerinin yenilenmesi, toprak rehabilitasyonu, gübrelemeye yönelik uygulamalar, makineli tarıma geçişle ilgili özellikle budama, çapalama, ve çay hasadına kadar birçok alanda hocalarımız, ekiplerimiz çalışmalarına devam ediyor. Bunun yanında hastalık ve zararlarla mücadele ile ilgili de hocalarımız projelerine devam etmekte. seleksiyon çalışmalarımız devam ediyor. Seleksiyon çalışmalarımız, mutasyon çalışmalarımız yine çay konusunda, çay ıslahı konusunda devam eden projelerimiz. Yine işleme teknolojileri ve alternatif ürün geliştirme noktasında çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle, yalın üretim ve toplam kalite üretimi, üretim maliyeti, değer zinciri, ürün çeşitlendirme, markalaşma, ticarileşme konusunda projelerimizde önemli mesafeler aldık.” dedi.

RTEÜ, ÇAYDAN ALTERNATİF ÜRÜNLER ÜRETTİ

Projeler kapsamında çaydan alternatif ürün geliştirme yönünde sağlık alanında kullanılması yönünde ürünler ürettiklerini ve patent aşamasına geldiklerini kaydeden Prof. Dr. Bilgin, “Çayı sadece çay olarak değil aynı zamanda çaydan alternatif ürün geliştirme noktasında ciddi projeler yürütüyoruz. Örneğin sağlık alanında biz bunu ön plana çıkarıyoruz. Şu anda çaydan alternatif ürün olarak özellikle sağlık alanında kullanılması noktasında geliştirdiğimiz, elde ettiğimiz ürünler var. Bu ürünlerimizden bir kısmı patentleme aşamasında, bir kısmının ise Ar-Ge çalışmaları devam ediyor. Patent başvurusunda bulunduğumuz ürünün patent cevabını bekliyoruz, patent alındıktan sonra ticarileştirme çalışmalarına başlayacağız” diye konuştu.

ÇAY TURİZMİNDEN FAYDALANMAK İÇİN RİZE’DE ÇAY KÖY PROJESİ OLUŞTURULACAK

Rize’nin çay turizminden faydalanamadığını ve bu yüzden kentin ekonomisine katkı sağlanamadığından Çay Köy Projesini faaliyete geçirmek için Ardeşen Belediyesi ve Ardeşen Ticaret ve Sanayii Odası ile ortak çalışmalar yürüttüklerini belirten Rektör Yardımcısı ve Çay İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Ali Bilgin, proje hakkında bilgi vererek, “Yine çok farklı alanlarda projelerimiz devam ediyor. Olmazsa olmaz projelerden bir tanesinin de aslında bugüne kadar yapmadığımız, çok fazla gelir elde edemediğimiz bir konu olan çay turizmi. Bu konuda özellikle Ardeşen Belediyesi ve Ardeşen Ticaret ve Sanayii Odası ile işbirliği içerisinde Fırtına Vadisi boyunca bir Çay Köy Projesi çalışmalarımız devam ediyor. İstiyoruz ki bölgemiz çayın her yönüyle faydalanabilsin, çay turizminden de bu noktada bölge halkımız gelir elde edebilsin. Bu çok önemli bir proje.” dedi.

ÇAYDA STANDARDİZASYON SAĞLANACAK. ÇAYDA REHABİLİTASYONLA AZ MALİYETLE YÜKSEK VERİM VE YÜKSEK KAZANÇ SAĞLANACAK

Prof. Dr. Bilgin, hem çayın geleceğine yönelik olarak, hem de çayın kalitesini yükseltme koruyabilme ve iş gücünden azaltabilme noktasında çalışmalar da yürüttüklerini kaydederek, “Özellikle makineli tarıma yönelik ve fabrikalarımızın rehabilitasyonu noktasında da önemli çalışmalarımız, projelerimiz devam ediyor. Fabrikalarda maliyet azaltmaya yönelik enerji tasarrufuna yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Yine fabrikalarda otomasyon sistemlerinin oluşturulması noktasında çalışmalarımız başladı. Bunun yanında çalışmalarımızın önemli bir ayağını eğitim oluşturuyor. Özellikle bölge halkımızın, işletmecilerimizin eğitimi ve bilgilendirme noktasında hem ulusal hem de uluslararası toplantılar, konferanslar düzenleyerek bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Bu anlamda Çay Çalıştayı’nı Rize’de yaptık. Bunun yanında planladığımız, özellikle çayın toplanmasından gübrelemesine, budamasına ve çapalamasına kadar farklı alanlarda da bilgilendirme toplantıları çalışmalarına devam edeceğiz. Özellikle şunu vurgulamak isterim ki: Çayın geleceğine yönelik, çayın yüzyıllar boyu devam etmesini sağlamak için her alanda çalışmalarımızı planladık. Özellikle kalite noktasında kalite parametrelerinin belirlenmesi ve standardizasyonunu sağlama noktasında önemli çalışmalarımız var. Bu anlamda çok güzel bir çalışmayı tamamlamak üzereyiz. Burada özellikle paydaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum. Çayda standardizasyonun sağlanması noktasında çok önemli bir çalışma yapıldı. Nedir bu diye baktığımızda; ÇAYKUR’un ürettiği bir çay ile özel sektörün ürettiği bir çayın standartlarının aynı olmadığını görüyoruz. Özel sektörün 5 nevi dediği bir çaya ÇAYKUR 3 nevi diyebiliyor ya da tam tersi bir durum söz konusu olabiliyor. Bir standart yok. Herkes kendi ustasına, kendi bildiği doğrultuda bir üretim yapıyor. Biz hem üretim hem de işletme açısından bir standardizasyon çalışmasını tamamladık. Son rötuşlarını yapıyoruz. Kitapçığımızı hem sektörle, hem paydaşlarımızla paylaşacağız. Hedefimiz; belli standartlar altında çay üretimini engellemek. Yani kaliteli çay üretme noktasında standartlarımızı belirleyelim ve bu standartlar üzerinde üretim olsun. Ürettiğimiz ürün ÇAYKUR’da da aynı standartta olsun özel sektörde de aynı standartta olsun ve isimlendirmesini de aynı yapalım. Sizden bir çay istendiği zaman özel sektör veya ÇAYKUR 3 nevi dediği zaman herkes aynı şeyi anlasın, aynı kalitede olsun. Yaklaşık 1 yıla yakın bir süre boyunca bu çalışma üzerinde hem kendi hocalarımız hem de özel sektörden ve ÇAYKUR’dan çok değerli alanında uzman arkadaşlarımız çalıştı ve inşallah çok yakın zamanda bu çalışmayı paylaşmış olacağız.” şeklinde konuştu.

KANUN TASLAĞINI HAZIRLAYIP BAKANLIĞA SUNDUK

Çay Kanun taslağını tamamlayarak Bakanlığa sunduklarını kaydeden Bilgin, “Bildiğiniz üzere çay kanunu çalışmasını tamamladık ve bakanlığa teslim ettik. Tarım ve Orman Bakanımız Sayın Bekir Pakdemirli Rize ziyaretinde Rize Ticaret Borsası’nda yapılan toplantıda Çay Kanunu çalışması yapılmasını üniversitemizden talep etmişti. Üniversitemiz de kurmuş olduğu iki farklı ekiple bu çalışmayı yürütmüştür. Kanun çalışması yapılırken; hem dünyadaki çayla ilgili düzenlemelere, hem de ülkemizde daha önce çay ile ilgili hazırlanmış olan kanun taslakları ve onlara yapılan yorum ve değerlendirmelere bakıldı, hem de çayla ilgili bütün paydaşların görüşleri alındı. Bu şekilde hazırlanan çay kanun taslak metninin her bir maddesi; ÇAYKUR Genel Müdürlüğü, Rize Ticaret Borsası, Rize Ticaret ve Sanayi Odası, Rize Ziraat Odası, Rize Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Rize Ziraat Odaları İl Koordinasyonu Başkanlığı, Türkiye Ziraatçılar Derneği Rize Şubesi, Ulusal Çay Konseyi ve ÇAYMER’in görevlendirdiği temsilciler ile birlikte tek tek okunarak değerlendirilmiş, çalışmaya nihai şekli verilmiş ve çalışma Bakanlığa iletilmiştir. Bu noktada şunu da ifade etmeliyim ki, 6 Mayıs 2021 tarihli açıklamamızda da belirtmiş olduğumuz üzere bütün bu çalışmalar yapılırken ilimizin milletvekilleri ve Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile de konu bütün boyutlarıyla değerlendirilmiş, Milletvekillerimiz ile Bakanlıktaki ilgili kişilerin de görüş, öneri ve katkıları alınmıştır. Zaten Üniversite olarak 6 mayıs 2021 Perşembe günü Çay Kanunu taslak çalışmasını nasıl hazırladığımız konusunda detaylı bir basın açıklaması yapmıştık. Süreçlerle ilgili olarak o açıklamamıza da bakılabilir. Burada kamuoyunda ve görsel, yazılı basında Üniversite çay kanunu çalışmalarını siyasi partilerle paylaşmadığı, kamuoyuna açıklamadığı noktasında bir değerlendirme var. Tarım ve Orman Bakanlığı Üniversite olarak bizden bütün paydaşlarla görüşülerek güzel bir Çay Kanunu çalışması yapmamızı ve kendilerine teslim etmemizi istedi. Biz de bunu yaptık. Hazırlanan çalışmayı siyasi partilerle görüşmek ve kamuoyu ile paylaşmak Bakanlığın işi olduğu için biz böyle bir paylaşım yapmadık. Ama eğer ilgili Bakanlık bizden bu taslağın kamuoyu ile paylaşılmasını isterse biz bunu seve seve kamuoyuyla paylaşmaya hazırız. Şunu özellikle ifade etmek istiyorum ki hazırladığımız kanun taslağında gerek yazılı gerek görsel basında konuşulan sorunların neredeyse tamamı yer buluyor ve konuşulan sorunların hepsine çözüm üretilmiş durumda. Atık çaydan tutunda taban fiyata, çay bahçelerinin kontrolsüz genişletilmesinden kaçak çaya kadar birçok konu kanunda zikredilmiş durumdadır. Kanundaki temel mantığımız topraktan bardağa kadar ki bütün serüveni, bütün süreci içine alan bir çalışma yapmaktı ve yüzyıllar boyunca inşallah bu sektöre hizmet edebilecek, özellikle müstahsili koruyacak, işletmecilerimizi koruyacak bir kanun taslağı oldu. Ümit ederiz ki bu taslak hayat bulur ve artık bundan sonra bölgemiz, Rizemiz, hemşehrilerimiz bundan sonra Çay Kanunu konusunu ve sorunlarını konuşmamış olur.” dedi.

rteu-rektor-yardimcisi-ve-cay-ihtisaslasma-koordinatoru-prof-dr-ali-bilgin.jpg

ÇAY GEN HAVUZU PROJEMİZ İLE TÜRKİYE, DÜNYA’NIN EN BÜYÜK 5. GEN HAVUZUNA SAHİP OLACAK…

Çayın geleceği noktasında önemsedikleri bir diğer çalışmanın basında da yer aldığını ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından da açıklandığını kaydeden Bilgin, projenin tamamlanmasıyla Türkiye’nin Dünya’nın en büyük 5. Gen havuzuna sahip ülkesi olacağını ifade ederek, “Çayın geleceği noktasında Çay Gen Havuzu Projemizi çok önemsiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da bu projemizi açıkladı. Çay Gen Havuzundaki temel mantığımız bölgemizle uyum sağlamış ve Doğu Karadeniz Bölgesinin iklimine uyum sağlamış verimli klonları belirleyip garanti altına almak, muhafaza etmek ve yok olmasını engellemek. Çay Gen Havuzunu biz Türkiye’de ilk defa hem Pazar’daki kampüsümüzde hem de ÇAYKUR’un Hayrat’taki fidanlığında iki ayrı yerde kurduk. Şu anda çayın geleceğini aslında bir nevi garanti altına aldık. Hepimiz iklim değişikliğini yaşıyoruz, görüyoruz. Bu durum çayın geleceğini etkileyecek olan önemli bir durum. Çay gen havuzu sayesinde önümüzdeki yüzyıllara hizmet edebilecek, bölgeyle uyum içinde olan çay klonlarının çoğaltılmasını ve koruma altına alınmasını sağlayacağız. Dünyada da gen havuzu konusunda önceden çok çok gerilerdeydik, hatta yok bile sayılırdık. Bugün itibariyle proje tamamlandığında Dünyada 5. sırada en büyük gen havuzuna sahip olan ülke olmuş olacağız. Hem çayın geleceği hem de kalitesini güvence altına alan çok önemli bir çalışma olması hasebiyle bu çalışmamız bölgemiz ve ülkemiz için önem taşımaktadır. Örneğin sizin 900 metrede bir çay bahçeniz var. 900 metredeki bahçenizin iklim şartları ile deniz seviyesindeki bahçenizin iklim şartları aynı değildir. Dolayısı ile siz deniz seviyesinde diktiğiniz fidandan alacağınız verim ile 900 m. Deki verim aynı olmayacaktır. Çünkü yüksekliğe bağlı olarak birçok parametre değişmektedir. Aynı verimi alamazsınız. Özellikle çay bahçelerinin yenilenmesi noktasında burada verimi bitmiş, verimden düşmüş bakanlığın tespit ettiği verimsiz bahçeler, bakanlığın desteğiyle ancak değişebilir. Bu bize neyi sağlayacak? Siz üretici olarak mesela diyeceksiniz ki ben beyaz çay üretmek istiyorum. O zaman siz beyaz çaya yönelik beyaz çaya daha uygun olan klonu alıp bahçenize dikeceksiniz. 900 metre yükseklikteki bahçenizi yenileyeceğiniz zaman o yüksekliğe uyumlu, verimli, daha çok verim, daha çok ürün alabileceğiniz klonu oraya dikerek size bu katkıyı sağlayacak. Aslında bu çalışma müstahsilimizin çok daha fazla kazanmasına aynı zamanda da kalitenin çok daha yükselmesini sağlayacak. Niye? Çünkü şu ana kadar hep tohumdan bahçeler oluşturulduğu için bir bahçeye baktığınız zaman rengarenk yapraklar görürsünüz. Homojen olmayan bir bahçeden siz kaliteli çay yapmaya çalışıyorsunuz. Malzemeniz homojen değil ki. Bu çalışmalar hem homejenliği sağlayacak, hem kaliteyi sağlayacak. Aynı zamanda da müstahsilimizin yılda 3 kez değil belki de 5 kez ürün alabileceği bir çay bahçesi kurmuş olacağız. Arazi çalışmalarda tespit ettiğimiz ve klonlarını aldığımız erkenci tür dediğimiz türler var. Nisan ayında gidiyorsunuz, bakıyorsunuz ki vejetasyonda uyanma yokken bir tane tami patlamış, yapraklarını vermiş. Bu erkenci türümüz. Bundan yılda 4, 5 kez belki daha fazla verim alabilirsiniz. Burada tamamen işletmelerin talepleri, müstahsilin istekleri doğrultusunda eğer siz çok daha fazla verim almak istiyorsanız A türünü, beyaz çay üretecekseniz B türünü seçerek tamamen planlı bir şekilde bahçelerin yenilenmesi anlamına geliyor. Bu bütün bahçelerin yenileceği anlamına da gelmiyor. Mesela yenileme yapılabilecek alanlarda bahçe sahibi eğer izin verirse kendi isteği doğrultusunda onlara sunulacak olan bir hizmettir. Yenileme yapılamayan, sökme yapılamayan yerlerde de özellikle budama ve havalandırma noktasında çalışmalarımız var. Oralardan da daha fazla verim ve kalite elde edebilmek için o çalışmalarımız ve eğitimlerimiz devam ediyor. Özellikle bahçelerin yenilenmesi çalışmalarında müstahsilin isteği bakanlığın da desteklemesi gerekiyor. Destek olmaksızın bunun yapılması mümkün olmaz.” diye konuştu.

PROJELERİMİZ 50 AKADEMİSYEN TARAFINDAN YÜRÜTÜLÜYOR

Bilgin, orta ve uzun vade olarak planladıkları ve bütçelerinin ayrıldığı birçok çalışma içerisinde daha bulunduklarını ifade ederek şunları kaydetti: “Bunun yanında orta ve uzun vade olarak planladığımız birçok çalışmamız var. Bunların da hepsi projelendirildi, bütçeleri ayrıldı. Bu yıl başlayanlar var, önümüzdeki yıl başlayacak olan projeler var. Projelerimiz sonuçlanmadan biz çok fazla sonuç paylaşmıyoruz. Bir iki yıl içerisinde sonuçları gördükçe, vatandaşa dokunmaya başladığını hep birlikte göreceğiz. O zaman bu projelerin ne anlama geldiğini, neyi ifade ettiği noktasında daha net bilgiler edinmiş olacak hemşehrilerimiz. Çalışmalarımız Çay İhtisaslaşma Koordinatörlüğü bünyesinde yaklaşık 50 tane akademisyenin içerisinde yer aldığı proje ekipleri tarafından devam ediyor.

MAKİNELİ TARIMDA YENİ ÜRÜNLER PLANLIYORUZ

Projelerimiz ve çalışmalarımız arasında yer alan makineli tarımı çok yönüyle ele alıyoruz. Tek bir çay toplama makinesi olarak düşünmüyoruz. Zaten bu konuda piyasada birçok ürün var. Biz hem bu ürünlerin en verimli olanı kalite noktasında ve müstahsile en kullanışlı olanları tespit ediyoruz, aynı zamanda yeni ürünler planlıyoruz. Bunun yanında da özellikle budama ve toprak havalandırması bu önemli. Havalandırmayı biz çok önemsiyoruz. Budama yapılan yerlerde siz toprağı havalandırmadığınız sürece verim noktasında ve kalite noktasında bir başarı sağlayamazsınız. Özellikle budama yapılan yerlerde çapalama dediğimiz böyle elde çok rahat sürebileceğiniz makineler tasarlayarak toprağın kazılması, havalandırılmasına yönelik çalışmalarımız var. Kullanılan gübrelerin erozyona etkisi noktasında hocalarımız çalışmakta ve bu çalışmalar devam etmekte. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra biz müstahsilimize önerilerde bulunacağız. Bizim yapacağımız öneride bulunmak, anlatmak. Tabi ki uygulama noktasında hem bakanlık hem de müstahsilimizin oluruyla bunlar hayata geçmiş olacak.

CUMHURBAŞKANLIĞI STRATEJİ BÜTÇE BAŞKANLIĞINDAN PROJELERİMİZ BÜTÇELENDİRİLDİ

Bütün bu projelerimizi biz projelendirdik ve bütçelendirdik ve bunların Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı tarafından fonları oluşturuldu. Her bir projenin desteği var ve dolayısıyla hiçbir sorun yaşamayacağız. Hepsi faaliyete geçen/geçecek projeler. Bir kısmı başlamış bir kısmı bütçe doğrultusunda bu yıl başlayacak, önümüzdeki sene başlayacak olan var ve hepsinin bütçesi planlanmış durumda. Bu sadece bizim üniversitemize değil ihtisaslaşan 15 üniversiteye Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığımız tarafından fon ayırdı ve bu fondan destekleniyor.”

ÜNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ İLE FABRİKALARDA MODERNİZASYON SAĞLANACAK

RTEÜ Çay İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Bilgin, üniversite sanayi işbirliği noktasında çay fabrikalarının modernizasyonu konusunda da çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Özellikle şunu da belirtmek istiyorum. Biz fabrikalarımızın modernizasyonu noktasında da çalışmalar yapıyoruz. Günümüzde hizmet veren fabrikalarımız yıllar önce kurulmuş. Özellikle verim noktasında, kalite noktasında, enerji noktasında bazı sorunlar olduğunu görüyoruz. Mühendislik Fakültemizdeki hocalarımızla projelerimizi hazırladık ve bu projelerin bir kısmını da TÜBİTAK’a da sunduk. Soldurmadan başlayarak bütün süreci içine alacak şekilde güncel teknolojiler kullanılarak daha kaliteli ürün elde etmek daha az maliyetli ve daha kaliteli ürün elde edilmesi noktasında model çalışmalar, model ürünler planladık, tasarladık. Pazar’daki kampüsümüzde kurmuş olduğumuz Ar-Ge çay fabrikasında bunların denemelerini yapıp sektöre kazandırmak istiyoruz, sektörün kazanmasını istiyoruz.

Üniversite sanayi işbirliği noktasında sektörle bir araya gelerek yaptığımız faaliyetlerin, işlerin bir sonucu olsun, sektöre katkı sağlasın diye çalışmalar yürütüyoruz. Geliştirmiş olduğumuz, tasarladığımız ürünleri işletmecilerimize sunacağız. Teknolojik noktasında, dijitalleşme noktasında daha kontrol edilebilir verimli bir tesis haline getirebilmek için çalışmalarımız devam ediyor. Bu çalışmaların tamamlanması, hayat bulması için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Onu özellikle biz hemşehrilerimizden rica ediyoruz.” dedi.

rizze-092.jpg